Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | miras kalmak | inherit from f. | ||
Dan didn't want to be taxed on the land he inherited from his mother. Dan, annesinden miras kalan arazi için vergilendirilmek istemedi. More Sentences |
||||
Genel | miras kalmak | inherit f. | ||
We call inherited property what in fact is an elective administration. Miras kalan mülk dediğimiz şey aslında seçimli bir yönetimdir. More Sentences |
||||
Genel | miras kalmak | pass to f. | ||
Genel | miras kalmak | descend f. | ||
Genel | miras kalmak | bequested to f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | (miras) kalmak | be inherited from f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (miras olarak) kalmak | come down f. |
Öbek Fiiller | (birinden/birine) miras kalmak | hand down from (someone) to (one) f. |
Idioms | ||
Deyim | (bir karakter özelliği) miras kalmak | come by (something) honestly f. |
Deyim | bize miras kalmak | come down to us f. |